Osmanlı dönemi; dericilik önemli ve bu dericilik işinin kalesi de Safranbolu. Kent zengin deri tüccarlarından geçilmiyor, hepsinin saray gibi evleri var; evler genellikle onlarca odaya sahip, içlerinde çeşmeler dahi var ve bu zenginliği bu tüccarlara sağlayanda ne biliyor musunuz? Taze köpek dışkısı. Ham deri, kıllardan, yağ ve et tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak işlendiği "sama" safhasında, taze köpek dışkısı enzimlerine ihtiyaç duyulduğundan, tabakhanelerin olduğu yerleşim yerlerinde çoluk çocuk ellerinde teneke maşrapalar, köpek dışkısı toplarlar, "sama" işlemi ancak dumanı tüten taze dışkı ile yapılabildiğinden koşa koşa tabakhanelere yetiştirirlermiş, çünkü bayatlarsa para etmezmiş.
Bu nedenle Safranbolu genelinde çok fazla köpek beslenirmiş. Derilerin işlendiği atölyeler köpek dışkısı için yanar tutuşlarmış. çünkü bir tek taze köpek bokunda bekletilen deri yumuşacık, kıl köklerin'den arırımış, gözenekleri açık, ince, homojen... yani kaliteli olabilirmiş. Bu gün kimyasallarla deriye aynı özellik kazandırılabiliyor bu nedenle bu yöntem bir süre Kazlıçeşme dericiliğinde de kullanılmış ve sonra ortadan kalkmış.
Tabakhaneye dışkıyı yetiştirmeye çalışanları insanlar hemen anlar "Tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsun" derlermiş ve bu terim bir yere bir şey yetişenler veya yetiştirmeye çalışanlar için kullanılmaya devam etmiş. Safranbolu'da deriyi işleyip kullanılabilir hale getiren meslek erbabına; "Dabbak mısın; it bokuna muhtaçsın" denirmiş.!
Yöntem çoktan bitmiş de şu kısa hayatta hala bir yere bir şey yetiştirmeye çalışanlar var gibi...
Tabakhaneye......Yetiştirmek
Ekim 04, 2016
0
Tags
Diğer uygulamalarla paylaşın
