Neyse film genel olarak farklı bir konuyu işlediğinden ve günümüzde insanın bırakın birine yardım etmeyi gözünü oymak için pusuda beklediği bir toplumsal ortamdan izlenince, savaşta bir subayın kimsesiz kalmış bir çocuğu sahiplenmesi insanı sarsıyor bir defa; hele bu filmin gerçek bir konuya dayanmış olması da ilgiyi bir doz daha arttırıyor. 1950 lili yıllar olduğunu insanın makinalara yenilmediği, sol yanında bir cevher taşıdığının altını da çizmek gerekiyor.
Konuyu ilk duyduğumda "Yahu arkadaş hadi o dönemde ayrıldınız sonra neden birbirinizi bulamadınız?" diye sormuştum o soruyu da film güzel cevaplamış. Yani bir sahne hariç filmin ayakları yere basıyor ve " Gözlerin hala kuru, böyle olacaksa izleme beni "der gibi ha bire cebindeki mendili işaret eden bir özelliği var ve oyuncular çok iyi.
