Ah şu yazarlık hayalleri; bir şeyler yazıyorsun ve başlıyorsun bunu bir kitap haline getirip milyonlara ulaşmayı hayal etmeyi; önce o biraz zor diyeyim bir defa o büyük yayınevlerine kitap incelettirmek bir avuç suyla çölün bir yanından bir yanına gitmek kadar zor. Neden derseniz o adamlarda haklı biraz, ticaret yapıyorlar ve henüz adı sanı duyulmamış bir yazarı ve kitabını o kadar işin arasında çok da kaile almıyorlar. Tabii ki ulaşan ulaşıyor; yani bir ortak tanıdığın var diyelim "Yahu şu bizim yeğenin kitabını bir inceleseniz" diyor oluyor veya bir tanıdığınız yayınevinde çalışıyor, bir ünlü yazar tanıdığınız var falan filan fakat o safha gerçekten zor.

Eee ne yapacağız yazarlık rüyamız bitecek mi tabii hayır, önce ABD de başlayıp dünya genelinde uygulanan bir yayın olayı Türkiye'de de uygulanıyor; yayınevi "Ver parayı yayınlayayım" diyor. Yani riski senin üzerine yıkarak kitabını yayınlıyor. Hepsini kastetmiyorum fakat bunu yapan yayıncılarımızın büyük bölümü yüzlerine ellerine bulaştırdılar resmen; bir kitabınızı yayınlatsanız dahi ikincisi için kapısını dahi çalmayacağız bir piyasa oluşmuş durumda; tamam diyorsun veriyorsun yayın parasını diyelim 4000 lira para alınana kadar " Heminway bile olursun " havası varken dağıtım, imza günü falan bir balona binip gökyüzüne yükseliyor.